Dünyanın en eski sanat geleneklerinden biri olan taş oyma, insanlığın kültürel hafızasında benzersiz bir yere sahiptir. Antik Mezopotamya’dan Mısır’a kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olsa da, özellikle intaglio tekniğinin olgunlaşması ve sanat formuna dönüşmesi büyük ölçüde Rönesans İtalya’sının atölyelerinde gerçekleşmiştir. Gem imparatorları, Floransalı kuyumcular ve İtalyan master gravüristler tarafından geliştirilen bu ince oyma tekniği, yüzyıllar boyunca Avrupa aristokrasisinin değer verdiği bir sanat olarak kabul edildi. Ne var ki bu mirası günümüzde devam ettiren sanatçı sayısı yok denecek kadar azalmış durumda.
Bu nadir mirası modern çağda ustalıkla sürdüren isimlerden biri ise Türkiye’de yaşayan Çağlayan Coşar. Yaklaşık altı yıldır taş oyma sanatına adanmış bir üretim pratiği geliştiren Coşar, özellikle intaglio tekniğinde dünya çapında sayılı ustalardan biri olarak görülüyor. İtalya’nın Rönesans döneminden kalan estetik anlayışını, Ortadoğu’nun mühür geleneğiyle buluşturması onu çağdaş sanat sahnesinde ayrıcalıklı bir yere konumlandırıyor.
Coşar’ın çalışmalarında göze çarpan en belirgin nitelik, resim sanatındaki güçlü hakimiyetinin taş yüzeylerde neredeyse mikroskobik bir incelikle yeniden hayat bulmasıdır. Her taş, bir minyatür kompozisyon titizliğinde kurgulanır; çizgiler yalnızca şekil değil, aynı zamanda ışık, derinlik ve duygu taşır. Bu nedenle ortaya çıkan eserler, sıradan bir süsleme olmaktan çok, “taşın içine kazınmış resimler” olarak değerlendirilebilir. Bu yönüyle Coşar, İtalyan geleneğinin klasik hassasiyetini çağdaş bir estetikle birleştiren ender isimlerden biridir.
Sanatçının ünü kısa sürede uluslararası boyuta taşmış durumda. Amerika, Almanya ve İngiltere’deki köklü sanat galerileri ve arkeoloji müzeleri, Coşar’ın eserlerini yalnızca satın almakla kalmıyor; aynı zamanda sergileme, belgeleme ve koleksiyonlarına dahil etme konusunda büyük bir ilgi gösteriyorlar. Bu ilgi, sanatçının yalnızca teknik ustalığını değil, aynı zamanda intaglio geleneğine kattığı yorumun da dünya çapında yankı bulduğunu gösteriyor.
Çağlayan Coşar için taş oyma yalnızca teknik bir maharet değil; tarihle, malzemeyle ve estetikle kurulan çok katmanlı bir diyalog. Onun ifadesiyle “Bir taşa dokunmak, binlerce yıllık bir kültürün damarlarına dokunmaktır.” Eserlerinin uluslararası alanda bu kadar ilgi görmesi de tam olarak bu nedenle: tarihsel derinlik, İtalyan intaglio mirası ve çağdaş bir sanatsal vizyon aynı potada ustalıkla eritiliyor.
Bugün dünya üzerinde intaglio sanatıyla üretim yapan sanatçı sayısı oldukça sınırlı olsa da, Coşar’ın çalışmaları bu kadim İtalyan kökenli geleneğin geleceği için güçlü bir umut ışığı taşıyor. Geleneksel ustalıkla modern yorumun buluştuğu bu eserler, taş oyma sanatının hâlâ ne kadar canlı ve etkileyici olabileceğinin en önemli kanıtı.
Bir Cevap Yaz






