Türk tarihinin unutulmaz kadın figürlerinden birinin destansı yaşamı, büyüleyici müzikler ve görkemli sahne tasarımıyla İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde hayat buluyor. “Han Sultan – Altın Orda” operası, Kazakistan Kültür ve Bilgi Bakanlığı, Almatı Abay Opera Evi ve TÜRKSOY iş birliğiyle 15-16 Aralık 2024 tarihlerinde sahneleniyor.
Bu görkemli eser, Altın Orda’nın kuruluş hikâyesini ve bu dönemin kaderini değiştiren bir annenin güç, zekâ ve irade dolu destanını konu alıyor. Cengiz Han’ın Harezm seferinden Altın Orda’nın yükselişine kadar geçen zorlu süreci büyüleyici bir librettoyla anlatan opera, izleyenlere tarihin derinliklerine benzersiz bir yolculuk sunuyor.
Epik hikâyesiyle dikkat çeken eser, Almatı Operası’nın deneyimli sanatçıları tarafından sahneleniyor. İtalyan yönetmen Davide Livermore’un rejisi, Eleonora Peronetti’nin sahne tasarımı, Gaetano La Mela’nın ışık düzeni ve Asem Aldybekova’nın koreografisi, izleyenlere eşsiz bir görsel şölen sunuyor. 173 özel tasarım kostümle sahnelenen opera, 300 kişilik dev kadrosuyla sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Eserin bestesi Khamit Shangaliyev’e, librettosu ise Kazakistan Devlet Sanatçısı Maraltay İbrayev’e ait. Tarihimizin büyük isimleri Cengiz Han, Cuci ve Berke ile birlikte dönemin güçlü kadın figürlerini de sahneye taşıyan “Han Sultan – Altın Orda”, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda, 15 Aralık ve 16 Aralık tarihlerinde saat 20.30’da izlenebilir.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM)
İstanbul’un kültür ve sanat hayatının kalbinin attığı yer olan Atatürk Kültür Merkezi, mimarisi, modern altyapısı ve geniş sahne olanaklarıyla dünya standartlarında bir sanat merkezi olarak dikkat çekiyor. AKM, tiyatrodan operaya, konserlerden sergilere kadar birçok etkinliğe ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Türk Telekom Opera Salonu ise akustiği ve tasarımıyla Türkiye’nin en seçkin performans alanlarından biri olarak öne çıkıyor.
Cengiz Han Arezm Seferi
Cengiz Han’ın Harezm seferi, Moğol İmparatorluğu’nun en önemli askeri harekâtlarından biri olup, 1219-1221 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu sefer, Cengiz Han’ın, dönemin güçlü ticaret merkezlerinden biri olan Harezmşahlar Devleti’ni hedef almasıyla başlamıştır. Seferin temel nedenleri, diplomatik gerginlikler ve ekonomik çıkarlar olarak özetlenebilir.
Seferin Nedenleri
- Ticari ve Diplomatik Anlaşmazlıklar:
Moğollar ile Harezmşahlar arasında başlangıçta iyi ilişkiler kurulmuştu. Ancak Cengiz Han’ın gönderdiği bir ticaret kervanının Otrar Valisi tarafından yağmalanması ve tüccarların öldürülmesi gerginliği artırdı. Cengiz Han bu saldırının sorumlularının teslim edilmesini talep etti, ancak Harezmşah hükümdarı Alaeddin Muhammed bu talebi reddetti. - Moğol İmparatorluğu’nun Yayılma Politikası:
Cengiz Han, İpek Yolu ticaretini kontrol altına almak ve batıya doğru topraklarını genişletmek istiyordu. Harezmşahlar, bu yayılma hedefinin önündeki en büyük engellerden biriydi.
Seferin Seyri
Cengiz Han, 1219’da büyük bir orduyla Harezm topraklarına girdi. Moğolların askeri stratejileri, hızları ve acımasızlıkları, Harezm şehirlerini birer birer düşürmelerini sağladı.
- Otrar Kuşatması: İlk hedeflerden biri olan Otrar, aylar süren bir kuşatmanın ardından ele geçirildi.
- Buhara ve Semerkand: Harezmşahlar’ın önemli şehirleri olan Buhara ve Semerkand, Moğollar tarafından yağmalandı ve halkları büyük bir katliama uğradı.
- Alaeddin Muhammed’in Kaçışı: Harezm hükümdarı Alaeddin Muhammed, Moğolların ilerleyişine karşı koyamayarak önce batıya, ardından Hazar Denizi’ndeki bir adaya kaçtı ve burada hayatını kaybetti.
Seferin Sonuçları
- Harezmşahlar Devleti’nin Çöküşü:
Seferin ardından Harezmşahlar Devleti tamamen dağıldı ve Moğollar bölgedeki hakimiyeti ele geçirdi. - Moğol İmparatorluğu’nun Güçlenmesi:
Moğollar, İpek Yolu’nun önemli bir kısmını kontrol altına alarak ticaret üzerindeki etkilerini artırdılar. - Bölgesel Tahribat:
Moğol seferi sırasında Harezm şehirleri ağır yıkıma uğradı ve birçok yerleşim merkezi neredeyse tamamen yok oldu.
Cengiz Han’ın Harezm seferi, Moğolların askeri dehasını ve acımasızlıklarını ortaya koyan bir olay olmasının yanı sıra, dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
Kaynak: Han Sultan Operası